Uzun bir aradan, deyim yerindeyse bir bebek dünyaya getirme
molasindan sonra, birkaç dakikalik yazi yazma vakti bulur duruma
geldigimden, yeniden baslar gibi yapiyor; Temmuz ayi boyunca Türkiye'de
gördüklerim, göremediklerimle ilgili bir kaç noktaya deginmek istiyorum.
Türkiye'de anne olmak demek...
Daha
dogar dogmaz kendini borç bataginda bulan bebegine bir gelecek çizmenin
zorluklarini ilk saniyeden itibaren yasiyor olmak demektir.
“Ben
yetistirecegim” diye çiktiginiz yolda, baba-anneannelerin el atmasinin
kaçinilmaz oldugunu bilmek, buna içten içe sinirlenmek, o sinirle belki
sütünden bile olmak demektir.
Sadece onlara da degil, bebek
bezinden bile alinan verginin-ki lükse giriyor-ona geri dönmedigini
görerek içten içe küfürü basmak demektir.
Bebegini söyle gögsünü
gere gere emzirememek demektir, “meme”nin yaradilis amacinin besin degil
de teshircilik oldugunu sananlarin yaninda; ancak mücadele demektir
yine de onlara inat!
Sokakta yürüyememek demektir pusetle
birlikte, kaldirimlarina park edilmis arabalardan ya da yalnizca
kaldirima çikamamaktan. Zaten bir engelliye, bir pusetliye düsmandir
belediye.
Karsidan karsiya geçememek demektir, yesili bir türlü
yayaya yanmayan isikta, zaten çogu kösede ya isik yoktur ya da saygi
isiga!
Seyahat edememek demektir gönlünce, evine hapsedilmek
istenmektedir anne üstü kapali; çünkü tiklim tiklim otobüslerde yer
yoktur ona pusetiyle birlikte, zaten çikamaz bile o yedi katli otobüse!
Diyelim
ki atlattiniz tüm bunlari, zaten herkesin arabasi vardi ki siz de
onlardan biriydiniz, atladiniz vardiniz gideceginiz yere, oturdunuz bir
çay bahçesine, hadi diyelim acikan bebeginizi bile beslediniz size aç
kediler gibi bakan bakislarin önünde, geldi mi çocugun kaka sirasi...
Bebeginin altini degistirememek demektir iste annelik.
Nereye
kardesim? Koca adama bile hizmet vermekte zorlanan pis kokulu
tuvaletlerin hangi birinde gireceksiniz? Kaç tane bebek bakim odasi
gördünüz bugüne kadar havaalanlari disinda?
Kaçina, “oh be, temizmis” diye bebeginizi soktunuz?
Dedim ya sokaklarin anneye de bebege de haram oldugunu bile bile yasamak demektir annelik.
Tüm bunlarin bilinçli yildirmalar oldugunu anlamak demektir.
Emirle gelen üç evladi da evinde büyüt, sakin disari çikma, kocan yokken sokaklarda dolasma,
“Kimse görmesin ne göbegini, ne bebegini” dayatmalarina karsi durmak ve karsi duracak yeni nesli yetistirmek demektir.
Ve nihayetinde,
Bebegin bir gülümsemesine aldanmak, bir seylerin degisecegine umutlanmak demektir.
…
Annelige dair eklenecek daha çok sey var ama,
Bilmem anlatabildim mi tatilde basima gelenleri?
Barselona, Agustos'13